Parçalanmış Hissettiğinde
Gezip dolaşmak istersek dünya yeterince büyük. Öte yandan, gezip dolaşmak için dünya çok büyük. Ömrümüzü harcasak bile göremediğimiz, bilemediğimiz çok şey geride kalacak. Bir sahil gibi—yaklaştıkça büyüyen dünya—sonlu görünse de, merceğimizi değiştirdiğimiz ölçüde sonsuz. Buna karşın, hayatımız yeterince şanslıysak, bilmediğimiz bir noktada tükeniverecek bir kaynak. Sonlu bir kaynağı sonsuz bir işe harcamak akıl işi gibi görünmüyor. Mesele gidilen ülkelerin çetelesini tutmak değil. Ülkelerin sayısı arttıkça şehir şehir yanlarına tik atmak, fotoğrafları gruplamak, anıları arşivlemek de değil. Gittiğimiz her yerde bizden olan, fark edilmemizi bekleyen bir parça var. Bu parçanın ne olduğunu bulmak yine bize düşüyor. Yine de bir yolculuğun amacı eksik bir şeyi bulmak olmamalı. Eksik olanı tamamlamak için yapılan her yolculuk, resimde yeni boşluklar bırakarak tamamlanacak. Daha fazla yere gittikçe hem oraya hem kendimize daha yabancı hissedeceğiz. Boşlukları doldurmak bir görev haline geld...